Silivri Cezaevi önünde eylem: Gezi tutuklarını serbest bırakın

İstanbul - Gezi’ye Özgürlük Koordinasyonu, mahkumiyetlerinin üçüncü yılını geride bırakan Gezi tutuklularının serbest bırakılması için Silivri ve Bakırköy Cezaevi önünde açıklama yaptı. Eylemde, “Onlar içerdeyken biz dışarıda susmayacağız. Adalet için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” denildi. 

Açıklamaya Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, Gezi Direnişi’nde polisin attığı gaz fişeği ile hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve  çok sayıda kişi katıldı. 

Açıklama öncesinde Gezi davasından tutuklanan Can Atalay, Çiğdem Mater ve Mine Özerden, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman’ın mesajları okundu.

Kahraman: Özgürlüğü yeniden inşa edeceğiz

Tayfun Kahraman, eyleme gönderdiği mesajında şunları söyledi: “Silivri zindanında özgürlükten yoksun, sevdiklerinden uzak evladına hasretle geçen üç yılın sonunda hala en önemli dayanağımız umut. Hep beraber memleketçe tek vücut olacak ve umuda tutunacağız. Bugün bizlere bu umudu daha ateşli bir şekilde hatırlatan gençlerle beraber, yalnızca hukuksuz biçimde tutsak edilen bizler için değil 86 milyon için özgürlüğü yeniden inşa edeceğiz.''

Atalay: Gençler deli gömleğini yırttı

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay ise mesajında şu ifadelere yer verdi:  “Gezi artık her yerde ve her yerde olmaya devam edecek. Şimdi Saraçhane'de olduğu gibi Gezi her yerde. Biz içeride bulunduğumuz günden beri güneşin etrafında 3 kere döndü dünya. Bizler içerdeyken Anayasal düzenin askıya alındığına tanık olduk. Türkiye bu kuralsızlık ve hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak bunu hep birlikte göreceğiz. Bir grup genç İstanbul Üniversitesi'nin önünde kurulan polis barikatını yıkarak yırttı o deli gömleğini.” 

Kavala: Düşman hukuku uygulanıyor

Osman Kavala ise gönderdiği mesajında şu ifadeleri paylaştı: “Dayanışmanız bizlere büyük güç veriyor. Son olaylar, olağanüstü hukuksuz nitelikte tutuklamalar, kanaatimce Gezi davasındaki suçlamaların ne kadar düzmece olduğunun anlaşılmasını sağladı. Gezi davasının kitlesel protestoları kriminalize etmek için kullanılmış olduğunu gösterdi. Düşman hukuku uygulamaları, hukuk devleti için büyük bir tehdit oluşturuyor, demokrasi kurumlarının işleyişini tahrip ediyor. Bu gerçeğin her geçen gün daha iyi anlaşıldığına, insan hayatına ve insan haysiyetine değer veren anlayışın ülkemizde de egemen olacağına inanıyorum.”

Mater ve Özerden’den selam var

Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde eylem nedeniyle polis ablukası dikkat çekti. Açıklama öncesi Gezi tutukluları Çiğdem Mater ve Mine Özerden’in mesajları okundu.  

Çiğdem Mater: Mecburi hapishane turlarının en kısa zamanda bitmesini hepimiz için temenni ediyorum. Umuyorum bu saçma ve tuhaf zamanların sonuna yaklaşıyoruzdur. Hepinize sevgiler..

Mine Özerden: Elbette zamanı gelecek, iklim değişecek. Olanı, biteni belgesel tadında paylaşacağız. 

“Adalet için susmayacağız”

İki cezaevi önünde de mesajların okunmasının ardından Geziye Özgürlük Koordinasyonu’nun tarafından şu açıklama yapıldı: “Gezi barışçıl, yaratıcı, özgürlük talebini dile getiren bir itirazın ortak hafızasıdır. O hafızayı susturmak için tam üç yıldır Çiğdem Mater’i, Mine Özerden’i, Can Atalay’ı, Tayfun Kahraman’ı ve sekiz yıla yakındır da Osman Kavala’yı hukuksuzca mahkûm ediyorlar. Bu bir dava değil cezalandırma ve gözdağı sistemidir. Ülkemizin demokrasi tarihinde kapkara bir lekedir.

Sokaklarda, kampüslerinde kullandıkları demokratik hakları nedeniyle tutuklanan öğrenciler, cezaevine konulan basın emekçileri, adaletsizliklere sessiz kalmayan sanatçılar, adaletsiz uygulamalara karşı halkın yanında olan avukatlar, hukukçular ve tüm siyasi tutuklular için buradayız. Onlar içerdeyken biz dışarıda susamayız, susmuyoruz, susmayacağız!  Adalet için sesimizi yükseltmeye, mücadeleye devam edeceğiz!” (Haber Merkezi)